Cannes Film Festivali, 2. Dünya Savaþý öncesinin en önemli film þenliði sayýlan Venedik’e rakip olarak tasarlandý, ancak hayata geçirilmesi 1946 yýlýný buldu. 50’li yýllarda, Fransa'nýn festivale çok önem vermesi ve büyük bir bütçe ayýrmasý sayesinde dünyada yapýlan film festivalleri arasýnda ayrýcalýklý bir konum edindi. Venedik Film Festivali’nin 1968’den itibaren uzun bir süre yapýlamamasý, Cannes’ýn bu konumunu pekiþtirdi.
1948, 1950 ve 1968 yýllarýndaki öðrenci olaylarý nedeniyle verilen aralar dýþýnda festival düzenli bir biçimde yapýldý. Cannes Film Festivali, zaman içinde, onlarca ülkeden gelen sinemacý ve gazetecinin buluþtuðu dev bir sinema þöleni kimliðini kazanýrken, yapýmcýlarýn ve ithalatçýlarýn biraraya geldiði büyük bir film pazarý halini de aldý. Baþta büyük ödül Altýn Palmiye olmak üzere festivalde daðýtýlan tüm ödüller, Oscar’larýn ardýndan en çok ilgi çeken sinema ödülleri arasýna girdi. Cannes Film Festivali, günümüzde, uluslararasý yarýþma dýþýnda, “Yönetmenlerin On Beþ Günü”, “Belirli Bir Bakýþ”, “Eleþtirmenlerin Haftasý” gibi baþlýklar altýnda yaklaþýk 400 filmi göstermekte ve ayrýca yüzlerce filmi de, festival süresince ülkelerin kurduklarý standlarda sinemacýlarýn dikkatine sunmaktadýr.