Türkmenler meselesini yanlýþ bir açýdan yorumlamaktadýr. Filmde sinemanýn folklordan istifadesi yolunda da @Atýf Yýlmaz’ýn@ on yýl önce “Ala Geyik” ve “Karacaoðlan’ýn Kara Sevdasý”nda yaptýklarýndan daha ileri ve geliþmiþ bir örnek ortaya konulamamaktadýr. Türkmenlerin terzi elinden yeni çýkmýþ kýyafetlerle bir halk operasý sahnesinde dolaþýr gibi dað baþýnda gezinmesi filmin ancak masal anlattýðý gerekçesiyle hoþ görülebilir.. Bütün bunlara raðmen, “Kýzýlýrmak Karakoyun” @Lütfü Akad’ýn@ artýk kiþisel damgasý haline gelen yalýn, ölçülü, bir satranç oyunu gibi geliþen dramatik yapýsý, gösteriþsiz fakat ustalýklý sahne düzenlemeleri, sýnýrlý malzemesinden azami