ABCDEFGHIJKLMNOPRSTUV

Validation: Sağlama, geçerlilik sınaması. Bir ölçme aracı ya da ölçümün konusuna uygunluğunu ve her türlü dizgeli, dizgesiz yanılgıdan arınmışlığını gösterme.

Value: Değer. Bir simgeye karşılık gelen nicelik ya da tutar. Bir simgeye, parametreye, değişkene atanan değer.

Variable: Değişken. Değeri değişebilen ve çoğunlukla ölçülebilen bir nicelik ya da özellik. Programlama dillerinde herhangi bir anda tek bir tane olmak üzere farklı değerler alabilen dil nesnesi.

Vector: Vektör, yöney. Sıralı sayı kümesi ile tanımlanan nicelik. Bilgisayar grafiğinde yönlü doğru çizgi.

Verification: Doğrulama. Bir sistem ya da bileşenin geliştirilme sürecinde belirli bir evresinin istenen koşulları sağlayıp sağlamadığının saptanması.

Version: Sürüm. Bir belge ya da yazılım programının başlangıçtaki dağıtımı ya da aradaki düzeltmeleri de içeren ara dağıtımı.

Vibration: Titreşim. Esnek bir maddenin ya da dalgalanan bir ortamın denge durumundan ayrılıp bırakılmasıyla başlayan yinelemeli devinim.

Video card: Grafik kartı, video kartı. Bilgisayarın ürettiği grafik ve verileri saklayan ve ekrana sürekli tazeleyerek getiren ekleme kart.

Video compressor: Video sıkıştırıcısı. Video işaretlerini sayısal olarak sıkıştırarak iletim bant genişliği ve bellek hacmini azaltan aygıt ya da yöntem.

Video conferencing: Videokonferans. İki ya da daha çok nokta arasında iki yönlü konuşma ve görüntünün aktarımı ile oluşturulan iletişim oturumu.

Video streaming: Duraksız video aktarımı. Internet üzerindeki video dosyaların gerçek zamanda okunması.

View: Bakış. Veri yönetiminde ilgili alanların, sınıfların, ilişkilerin, özelliklerin, kısımların vb. Belirli bir amaca yönelik olarak derlenmesi.

Viewpoint: Bakış açısı.

Virtual: Sanal. Görünürde gerçek gibi olup, aslında başka araçlarla hayata geçirilen.

Virus: Virüs. Bir bilgisayarda sistem öz kaynaklarını boğacak şekilde belleği bozan program.

Visibility: Görünürlük. Bilgisayar grafiğinde bir öğrenin ekranda görünüp görünmeyeceğini belirleyen özellik.

Visual: Görsel.

Voice: Ses

Volume: Gürlük, kazanç. Ses genliğinin düzeyi. Bir nesnenin uzayda tuttuğu üç boyutlu yer.

ana sayfaya dön