Bilgisayarınızı ilk açtığınızda genelde ekrana BIOS tarihini belirten bir mesaj gelir. Bu mesaj gelmiyorsa sistem SETUP’ına girerek öğrenmek de mümkündür. BIOS’unuzun eski olduğunu düşünüyorsanız güncelleştirmek isteyebilirsiniz. Bunun için önce anakart tipinizden emin olmalısınız. Bazı anakartlarda BIOS’u güncelleştirmek için anakart üzerindeki bir yonganın yenilenmesi gerekirken, daha yeni modellerde basit bir yazılımı yüklemek güncelleştirmeyi sağlamaktadır. Her iki durumda da bilgisayarınızı aldığınız yere başvurarak BIOS’unuzu nasıl güncelleştirebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Bu yüzden yukarıda sözünü ettiğimiz PnP ayar programının gerekip gerekmediğini bilgisayarınızı alırken sormalısınız. Bu programı sisteminize kurduğunuzda muhtemelen ismi PnP’yi çağrıştıran bir dizin oluşacak ve AUTOEXEC.BAT ile CONFIG.SYS dosyalarınızda gerekli değişiklikler yapılacak. Burada dikkat edilmesi gereken nokta yeni oluşan dizindeki sürücülerin gerçekten açılışta devreye sokulup sokulmadığıdır. Yeni yaratılan PnP dizininde DRIVERS isminde yeni bir dizin oluşup oluşmadığını kontrol edin. Varsa PnP’yi aktif hale getirmek için bu sürücüleri kullanabilir, AUTOEXEC.BAT ve CONFIG.SYS dosyalarınızda gerekli değişiklikleri kendiniz yapabilirsiniz.
Ayrı TV kartları, yukarıda açıkladığımız “feature connector”e bağlanırlar. Bazıları için kasanın arkasından TV kartını grafik kartı ile birleştiren ikinci bir kablo da bulunabilir. TV kartı alırken bu özellikleri belirtmeniz ve kartınızı bütün kabloları ile eksiksiz almanız çok önemlidir.
Bazı TV kartlarında grafik kartı özelliği olduğu belirtilse de, grafik kartı olarak Windows’u aşırı derecede yavaşlatabilir. Üstelik eski grafik kartınızı da devreden çıkardığı için Windows için mevcut grafik kartınızı ayrı, TV kartını ayrı kullanamazsınız. Bu yüzden bir TV kartı alırken bilgisayarınızı da götürmenizi, kartı takıp kullandığınız işletim sistemlerinde denemenizi öneririz.
Çoğu TV kartı Windows ortamında 16.7 milyon renk kullanmanıza izin vermez, rengi 64 bine düşürür. Bu renk farkını çıplak gözle ayırt etmek mümkün olmasa bile, yüksek çözünürlükte (örneğin 1024x768) renk derinliği daha da azalacağından sizi etkileyecektir. Ayrıca TV kartını taktığınızda ekran kartı üzerindeki 2MB belleğin 1MB olarak göründüğüne de tanık olabilirsiniz. Bütün bu sorunları satın alma aşamasında yerinde görüp çözüm istemek akıllıca olacaktır.
Günümüz PC’lerinde 16 IRQ kanalı bulunur. Bunlar 0’dan 15’e kadar numaralanmıştır. Bunlardan her birini bir agıt kullanabilir. Örneğin klavyenin IRQ’su 1, disket sürücünün 6, yazıcının 7’dir. Sisteminize ses kartı gibi bir aygıt taktığınızda işlemci ile iletişime geçebilmesi için ona da belirli bir IRQ atamanız gerekir. Bazen doğru IRQ kanalını bulmak mümkün olmaz. Aygıtın kullanacağı IRQ kanalını bazen aygıtı takmadan üzerindeki bir “switch”i yani, küçük şalteri değiştirerek, bazen kartla birlikte gelen yazılımı kullanmak, bazen de (PnP uyumlu aygıtlar için) BIOS Setup’da doğru IRQ kanalını ayarlamak gerekir.
Şimdi, ses kartınıza kazara farenizin IRQ’sunu atadığınızı düşünelim. Ne olur dersiniz? Aynı anda çalışmıyorlarsa hiçbir şey olmaz. Ancak önünde sonunda aynı anda CPU’ya bir işlem yaptırmak isteyeceklerdir. Bu durumda da IRQ çakışması olacak, aygıtlardan biri, belki de ikisi birden CPU’nun dikkatini çekmeyi başaramayacaktır. Bu durumda aldığınız aygıtlarla gelen yazılımı kullanmanız ve kurulum sırasında belirli bir IRQ tanımlamanız isteniyorsa kullanım kitaplarına bakarak doğru IRQ’yu seçmeniz sorunu çözecektir. Doğru IRQ’yu bulup çakışmaları önlemekte biraz zorlanabilirsiniz. Öyleyse teknik servise başvurmaktan başka çareniz yok.
Yalnız bu işlem sonucunda Windows’unuz çalışmazsa şaşırmayın. Bu durumda WIN/S komutuyla Windows’a girebilir ve SYSTEM.INI’ dosyasında 32 bit’lik erişimle ilgili satırları kaldırdıktan sonra Windows’u tekrar WIN komutuyla çalıştırabilirsiniz.
Ortalama erişim süresi milisaniye, dosya transfer hızı ise MB/sn cinsinden ölçüldüğü için ikisini bir araya getirecek bir formül yoktur; dolayısıyla yüksek performanslı bir sürücü almak istiyorsanız her ikisinin de ayrı ayrı kendi kategorilerinde en iyi sonucu vermesi gerekir. İyi bir sürücünün ortalama erişim süresi düşük, dosya transfer hızı ise yüksek olmalıdır.
Teyp yedekleme ünitelerine dosyalar özel yazılımlar yardımı ile kaydedilir. Bu yazılımların DOS, Windows, OS/2, Windows NT ve Windows 95 için olanları vardır. Kullandığınız işletim sistemine uygun olan yazılımı kullanarak teyp yedekleme ünitesine dosya kaydedebilir, kaydedilen dosyaları geri alabilirsiniz.
PCI yuvası meselesine gelince. Teyp yedekleme ünitelerinin hemen hemen tamamı disket sürücü ile aynı kabloya bağlanırlar. Bu yüzden bir PCI yuvası işgal etmeleri söz konusu olmaz. Ancak, mazı modeller özel SCSI kontrol kartları ile gelmektedirler. Bu durumda bu kontrol kartı bir PCI kontrol kartı olabilir, böylece bir genişleme yuvasını harcamış olursunuz. Size tavsiyemiz, piyasada kolayca bulabileceğiniz bir IDE teyp yedekleme ünitesi almanız. Bu üniteleri disket sürücünüzün kablosuna bağlayabilirsiniz. Böylece bir PCI genişleme yuvasını da harcamamış olursunuz.
Windows 95 DOS oturumları için kurulu olduğu dizinde yer alan DOSSTART.BAT isimli bir yığın dosyasını kullanır. Öncelikle sabit diskinizde bir fare sürücüsünün bulunduğundan emin olmalısınız. Bu sürücü fare ile birlikte verilen diskette yer alır. Ancak çoğu fare birbiri ile uyumlu olduğundan, birinin sürücüsü diğeri için de kullanılabilir. Fare sürücüsünü içeren bir disketiniz yoksa, başka bir bilgisayardan bu sürücüleri kendi sabit diskinize kopyalamak bir çözüm olabilir. Genelde fare sürücüsünü yükleyen programın ismi MOUSE.COM’dur.
Bu programı bulduktan sonra yapmanız gereken şey Windows 95’in Not Defteri (Notepad) veya WordPad programı ile DOSSTART.BAT dosyasını açmaktır. Bu dosyaya aşağıdaki satırı ekleyin:
LH C:\MOUSE\MOUSE.COMBurada C:\MOUSE fare sürücünüzün bulunduğu dizinin ismidir. Tabii, yukarıda belirttiğimiz gibi içinde MOUSE.COM veya benzeri bir fare yükleme programı bulunmalıdır. Bu satırı ekleyip dosyayı kaydettikten sonra artık fareniz Windows 95 altında açtığınız DOS oturumlarında da çalışacak.
Size ufak bir tüyo verelim. Eğer bilgisayarınızı alalı 1.5 yıldan fazla olmuşsa, büyük ihtimalle sisteminizde write-back cache yoktur. Size tavsiyemiz bilgisayarcımızdan Pentium Overdrive almanız, ancak memnun kalmazsanız geri alacağınız konusunda garanti istemeniz. Eğer sisteminizi terfi ettirdikten sonra performans artışından memnun kalmazsanız veya ödediğiniz onca paraya değmediğini düşünürseniz, Pentium OverDrive işlemcisini hemen geri verin ve yerine biraz daha bellek alın. Bellek terfisi her zaman performans artırmada en garantili yoldur, özellikle de Windows veya Windows 95 kullanıyorsanız.
SCSI arabiriminin gerçek avantajı birden fazla yeni aygıtı bilgisayarınıza bağlamak istediğinizde ortaya çıkıyor. Teyp yedekleme üniteleri, DAT sürücüler, tarayıcılar ve daha da önemlisi ikinci bir sabit diski bilgisayarınızda SCSI arabirim varsa rahatlıkla bağlayabilirsiniz. Bu tür yan donanımların hemen hemen hepsi SCSI standardında üretilirler diyebiliriz.
Ancak iş SCSI arabiriminin konfigürasyonunu yapmaya geldiğinde PC kullanıcıları için zor saatler başlamaktadır. Her SCSI aygıtın birbirinden farklı bir ID numarası olmalıdır. SCSI yolunun sonundaki SCSI aygıtı da terminate etmek yani sonlandırmak gereklidir. Bunun için de eksta bir ayar yapma zorunluluğu vardır. DOS ve Windows altında SCSI arabirimini sağlıklı çalıştırabilmek için işe bir sürü aygıt sürücüsü CONFIG.SYS ayarı filan girer ve ortalık bir anda savaş alanına dönüverir. Windows 95 altında ise işler biraz daha dingindir, çünkü Windows 95 piyasadaki iyi huylu SCSI kartlarının hemen hemen tümünü sorunsuz çalıştırabilmektedir.
EIDE arabirimlerinde ise iki adet çıkış vardır ve bu her çıkışa maksimum iki adet EIDE aygıt bağlayabilirsiniz. Kısacası dört adet aygıta kadar hakkınız vardır. Bu aygıtlardan biri master diğeri de slave olmak zorundadır. Ayrıca, aynı EIDE kablosu üzerinde iki adet IDE aygıt varsa, bunlardan biri diğerinden yavaşsa, hızlı olan da yavaş olanın hızında çalışmak zorunda kalmaktadır.
Sisteminizin BIOS’u EIDE standardını desteklemiyorsa, bu durumda 1 GB’lık sabit diskleri 528 MB’lıkmış gibi kullanmak zorunda kalabilirsiniz. Bu problemi çözmek için en iyi seçenek EIDE arabirimini alırken arabirimin üzerinde EIDE BIOS olmasına dikkat etmektir. Büyük kapasiteli bir EIDE sürücüsü için Windows 3.11 altında 32 bit disk erişimini aktif yapmak istiyorsanız, SYSTEM.INI dosyasından bazı sürücülerin yüklenmesi gerekmektedir.
Sisteminize yeni bir sabit disk eklemek istiyorsanız, tavsiyemiz EIDE yolunu tutmak olacaktır. Böylece hem eski sürücünüzü kullanacak, hem de yeni sürücünüzü çalıştıracaksınız.